
"Şimdi bakıyorum da, umursamaz kalabalıklarda metruk
bir yalnızlık yaşıyor neslim..."
Aşka Veda, Can Dündar'ın aşka dair yazılarını bir araya
getiriyor. Körkütük, sırılsıklam aşkları, özlemi, yalnızlığı, ayrılığı ve terk
edilme acısını; "kâh içten içe kabaran kâh gürül gürül çağlayan o deli
nehri," anlatıyor.
Siyasetten ve popüler kültürden kadın ve erkeklerin zaman
içinde değişen yüzlerine bakıyor. "Söylenmemiş o iki sözcük yüzünden heba
olup gitmiş" nesiller ile nihayet kavuşan ama mutsuz mu mutsuz olan
günümüz gençliğini karşılaştırıp şiirini kaybeden zamane ilişkileri sorguluyor.
Şehvet sevdadan soyunduğunda, Eros okunu kırdığında, piyasa duruma el
koyduğunda aşkın nasıl can çekişmeye, körelip çirkinleşmeye başladığını
sergiliyor.
Hazsız evliliklerden evliliksiz hazlara, sekssiz aşktan
aşksız sekse; ateşten gömleği gönüllü giyenlerden, aşkını kariyerine feda
edenlere geçişin izini sürüyor.
Aslında bir türlü veda edemediğimiz, her daim ihtimal
dahilinde olan aşkı anlatıyor Can Dündar, Aşka Veda'da.
Ve olası bir sevda kuraklığı tehlikesine karşı, okurları
uyarıyor...