Sevilenin
payına aşk düştü. Terk edilen içinse aşk, düştü! Mehmet Ercan "Kalp
hüzünden beslenir" deyip ustasına sadık bir çırak gibi aşkın düşmemesi
için sözcüklerle direniyor!

Aşktır,
gönüllü düşkünlüğümüzün tek sebebidir. Belki de düşmelerin en güzelidir.
Bulutun
payına yağmur, yaprağın payına rüzgâr, insanın payına hasret; sevilenin payına
aşk düştü. Terk edilen içinse aşk, düştü!
"Tek
heceli bir kelime, bütün kelimelerimizi anlamsız bırakır" diyen Mehmet
Ercan sözcüklerin çifte anlamlarının kullanarak yeni bir söz dizimiyle
anlatıyor aşkın ve düşün gerçek halini...
Aşk
Düştü aşka düşenleri kucaklıyor, aşktan düşenleri ayağa kaldırıyor, yalnızların
aşk düşleri gerçek olsun diye dua ediyor!
"Hayata
dair ustalaşmak istiyorsan, derdine çıraklık edeceksin."
Mehmet
Ercan, aşkın ve ayrılığın naif halini anlatırken, ayrılık acısı ne kadar yoğun
olursa olsun metinlerinde öfkeye yer vermiyor. Ah ediyor! Ama bu daha çok iç çekmek
gibi, yaşanabileceklere yazıklanmak gibi. Kimi yerlerde bileniyor onu bırakıp
gidene ama bunu yaparken öfkesini değil, sevgisini söylüyor. Bu anlamda, gelene
yüreğini açan, gideni acıyla kabul eden, ustasına sadık bir çırak gibi aşkla
direniyor! "Alır kalbimi giderim" diyemiyor, kalıyor inatla.
"Seni
terk etmek kolaydı aslında, olmasaydı aşkın sayılır hatırı.
Gözlerin,
biri dünyamı, diğeri ahretimi simgeler gibiydi ve gözlerinin karası, içimde
yükselen bir "kara göründü" müjdesiydi benim için.
Sesin,
dağılmış notalarımın karar sesiydi.
Tebessümün,
aynı tonu yakaladığım bir türkünün en güzel girişiydi.
Gülüşünden
sonra konuşmaya başlayışın, en sevdiğim şarkıda sözlerin başladığı an
gibiydi."
Kendi
sözcükleriyle Mehmet Ercan
1978'de
Mardin Kızıltepe'de doğdum. Anne ve babam tarafından Arapça ve Kürtçe
biliyorum. 'İnsanca'yı iyi konuşuyorum. İçimden geçmeyenleri yazıyorum.
Geçenler hakkında bilgim yok. Geçip gittiler. Çocukken içime kapanıktım. Şimdi
dışıma kapandım. İçime açığım. İç hacmim dışımdan geniş ve güzel. 20 yıllık
radyo programcıyım. Oyunculuk yapıyorum. Senaryo yazıyorum. Aşkın ne olmadığını
bulunca, geriye ne olduğu kaldı. Zaten ne kaldıysa geriye, aşktı.